KAHVE
22:47:00Mert Erkoç
Ne kadar da güzel bir içecek.
Yaz, kış, bahar fark etmeksizin tüketilebiliniyor. Ben yağmurlu günlerde içmeye
bayılıyorum. Cama çarpan damlalar kahveye daha da bir anlam katıyor gibi.
Kahveyi normal bir içecek gibi görmek sanırım ona bir hakaret olurdu.
Özellikle; rahatça, zevkini çıkara çıkara içebilmek için bir öğüne bile ismini
vermiş atalarımız. “kahvaltı” kahve altı yani kahve öncesi anlamını taşıyor.
Bir de günün en önemli öğünüdür kendisi. Günlük koşuşturmamıza enerji
kaynaklığı yapar kahvaltılar.
Ben küçükken, hatırlıyorum da
her gün, tüm aile beraber otururdu sofraya. Öyle zengin bir aileden gelmiyorum.
Yerde, bağdaş kurarak yapardık kahvaltımızı. O zamanlar çok güzel gelirdi.
Çocuk olduğumdan mıdır nedir; her sabah toplanıp sohbet etmelerini dinlerken
yemek için sabırsızlanırdım. Hatta onlardan önce kalkıp benim hazırladığım da
olurdu. Halbuki hiç konuşmaz, hep dinlerdim.
Arkada, televizyonda sabah
haberleri olurdu hep ama hiç sesi açılmazdı. Sebebini hiç sormadım. Sadece
görüntüsü hoşuma gittiğindendi belki de… Sizde nasıldı ki? Ben memnundum
durumdan.
Şimdilerde ise birkaç şey
atıştırıp kaçıyorum evden. Çok değişti zaman küçüklüğümden beri. Eskisinden
bile değerlendi zaman, çok da hızlı oldu sanki…
Bir de kahvenin olmazsa olmazı
vardır: Sohbet. Sizi bilmem ama bence sohbetsiz kahve yarım kalır. Geçi pek
insanım yok sohbet edebilecek, kahve eşliğinde. Ben de güzide defterimle
kalemim eşliğinde sohbet ediyorum. O bana cevap veremiyor belki ama deli gibi
de gözükmüyorum. Kendi kendime sohbet ettiğim zamanlar da oldu. Bazen ben bile
tanıyamıyordum o durumda kelimelerimi.
Koyu bir sohbetin kahveye
ihtiyacı yoktur ama kahve de sohbet ister…
Mavi Bulut
0 yorum